DOLAR

38,8168$% -0.07

EURO

44,0651% 0.44

STERLİN

52,1999£% 0.27

GRAM ALTIN

4.121,96%0,32

ONS

3.306,59%0,52

BİST100

9.429,47%-0,89

İmsak Vakti a 02:00
Çanakkale PARÇALI AZ BULUTLU 21°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Ezineli Bir Aydın: Celâleddin Ezine

Köşemde ara sıra Ezine’mizden yetişen aydın insanların hayatlarını kısaca kaleme alıp sizlere bu özel kişileri tanıtmaya çalışacağım. Üniversite yıllarımda ilk defa gazetecilik dersinde eleştirel kişiliği ile karşıma çıkan Celâleddin Ezine, Ezine’mizin yetiştirdiği en büyük aydınlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

Ezine’miz yalnızca doğal güzellikleriyle değil, yetiştirdiği aydın insanlarla da dikkat çeken bir ilçedir. Bu topraklardan çıkan en önemli isimlerden biri de şüphesiz edebiyat dünyasına katkılarıyla Türk edebiyatının gelişiminde rol oynamış Celâleddin Ezine’dir. Ezine kökenli olması, onun Ezine ile olan bağını hep diri tutmuş ve soyadına kadar yansımıştır.
1901’de İstanbul’da doğsa da soyadıyla bile memleketi Ezine’yi yaşatan Celâleddin Bey, küçük yaşta eğitim için yurtdışına açıldı. Almanya ve Fransa’da felsefe ve ekonomi eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye döndü. Ancak onun hikâyesi, yalnızca akademik başarılarla sınırlı değildi. Celâleddin Ezine, fikir dünyasını sarsan, okuyanı düşünmeye iten keskin kalemiyle öne çıktı.
Ezine’yi anlamak için yaşadığı dönemin sosyo-kültürel yapısına bakmak gerekir. Osmanlı’nın son yıllarından Cumhuriyet’in ilk dönemine kadar, Ezine ilçesi hem tarımla uğraşan geleneksel bir Anadolu kasabası hem de Ege’nin Batı’ya açık kültürel yapısından etkilenen bir merkezdi. Ege sahillerine yakınlığı, ticaret yollarına erişimi ve göçlerle değişen sosyal yapısı, buradan yetişen isimlerin daha geniş bir dünyaya açılmasına olanak sağladı. Ezine’nin bu çeşitliliği Celâleddin Bey’in ailesinin kültürel yapısına da yansımış, genç Celâleddin’nin de düşünsel yapısının oluşmasında büyük bir rol oynamıştır.
Hukuk eğitimi almasına rağmen edebiyat ve eleştiri alanına yönelen Celâleddin Bey, edebi eserleri yalnızca beğeni ya da yergi üzerinden değil, derin analizlerle ele alan öncü bir eleştirmen oldu. Eleştirmen kimliğiyle, edebiyat dünyasının ezberlerini bozdu. 1938-1941 yılları arasında Gün gazetesinin başyazarlığını yaparken, Tasvir-i Efkâr, Cumhuriyet ve Hürses gibi gazetelerde de edebiyat ve tiyatro eleştirileri yayımladı. Onun eleştirileri, sadece beğeni veya yergiyle sınırlı kalmazdı; her satırında derin bir analiz, düşünceyi kışkırtan bir bakış açısı bulunurdu.
1940 yılında H. Tanrıkurt ile birlikte Hamle adında aylık bir sanat ve edebiyat dergisi çıkardı. Almanca yazdığı şiirleri Berliner Börsenzeitung’da yayımlandı, De Weg adlı tiyatro oyunu Almanya’da sahnelendi. Türk tiyatrosu ile Batı tiyatrosu arasındaki farkları ele alan yazıları, Muhsin Ertuğrul ile yaşadığı ünlü Hamlet Davası gibi tartışmalara yol açtı.
Ezine yalnızca yazar değil, aynı zamanda sahneye de dokundu. “Yakup ve Ötekiler” ve “Bir Misafir Geldi” adlı oyunları, Batılılaşma sürecinde yaşanan kimlik bunalımını sahneye taşıdı. Eleştirmenliği sadece edebiyatla sınırlı kalmadı, tiyatroya dair görüşleri onu Muhsin Ertuğrul ile ünlü ‘Hamlet Davası’na kadar götürdü. Sanata dair kavgası, aslında Türkiye’nin modernleşme sancılarının bir yansımasıydı.
Aynı zamanda bir gezgindi. Amerika ve Avrupa üzerine yazdığı gezi yazıları, dönemin sosyo-politik havasını anlamamızı sağlayan önemli kaynaklar arasında yer aldı. Kaleme aldığı “Amerika Mektupları” ve “Harb İçinde Avrupa”, onun sadece bir eleştirmen değil, aynı zamanda bir gözlemci olduğunu da gösterdi.
Celâleddin Ezine, eleştirinin salt bir muhalefet değil, bir düşünme biçimi olduğunu savundu. Dönemin edebi camiasında kimi zaman tepki topladı, kimi zaman haklı bulundu ama hiçbir zaman görmezden gelinemedi. 6 Ocak 1972’de hayata veda ettiğinde, ardında yalnızca yazılar değil, eleştirinin ciddiye alınması gerektiğini kanıtlayan bir miras bıraktı.
Bugün hâlâ edebiyat eleştirisi denildiğinde akla gelen isimlerden biri olan Celâleddin Ezine, sadece bir dönem eleştirmeni değil, fikirleriyle yaşayan bir Ezineli olarak anılmaya devam edecek. Ezine’nemizi soyadında gururla taşıyan Celâleddin Bey’i saygı ve özlemle anıyoruz…

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Ezine’de Esnafa Özel Kredi Fırsatları

Resim Yükle
Resim Yükle

HIZLI YORUM YAP

Resim Yükle
Resim Yükle